Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Son Yazımı Okudunuz Mu? :)

Evlilik ve Çift Terapisi Nedir?

Selamlar 💐 Korona günlerinde birçok uzmanın kendi alanında çevrimiçi eğitim ve seminerler vermesi evde kalmayı büyük ölçüde kolaylaştırıyor ve hatta keyifli kılıyor. @anpsikoloji aracılığıyla @meltem_sunar hocanın çift terapisi üzerine anlattıkları da çok faydalı oldu. Ayrıca söylemeden geçemeyeceğim, bilgi ve tecrübeye hep çok saygı duyarım fakat bir de güzel tavır, üslup var ki bunlarla birleşince tabiri caizse harikulade oluyor. Meltem hocayı bu anlamda çok sevdim. Kendisine tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. Kimler okusun bu gönderiyi? Esasında muhatabı psikoloji alanındaki kişiler olan bu programın notlarını hem meslek arkadaşlarım hem de konuyla ilgili olan herkes okuyabilir. Bazı kısımlar teknik ile ilgili olsa da çoğu kısımdan ilgili herkes yarar görecektir. Son olarak, programa zoom üzerinden telefonum ile katılıp bilgisayarımda da notlarımı yazdım. Konuşmalarla eş zamanlı not aldığım için metinde cümle düşüklükleri vb hatalar olabilir lütfen mazur görün. S...

SEV! Çünkü Sevmek En Kolay

' SEV! Çünkü sevmek en kolay...'  Bugünlerde dilimdeki şarkı sözü. Defalarca tekrarlayınca sonuna bir de ‘MI?’ soru eki ekledim. ‘Sev çünkü sevmek en kolay mı?’ ‘En’ i de atalım hatta. Kolay mı sevmek sizce? Bilhassa şimdinin zamanlarında. Önümüze sevgiye dair bu denli çok kriter sunulmuşken. Güzel, yakışıklı, zengin, kültürlü, başarılı... İşi, ailesi iyi, yöresi de uygun olmalı mesela. Yoksa olmaz. Üstelik hep de aynı standardı korumalı, bir kere tökezledi mi ayağı... Tamam, artık bitti. Sevmek ayıp yoksulu, düşkünü, çirkini. Kendimizden başlıyoruz sevmeye değerli takipçilerim. İlkin kendimizi, sonra dünyayı, kuşu, çiçeği, insanı seviyoruz. İçimizde sevgi olunca sarf edebiliyoruz onu ancak ötekilere. Kendimizi şartsız kabul etmeyi, olduğumuz gibi, sınırlılıklarımızla sevebilmeyi başardığımız an açabileceğiz ancak kalbimizi diğerlerine. Demek istediğim, başkalarında görüp hoşlanmadığımız her şey kendimizle alıp veremediğimizdir esasında... Şimdi bi kağıt kalem alalım elim...

Olumsuz Düşüncelerimizle Birleşmek

  Birleşme’den kinaye düşünceyle birleşmedir. Kendi kendiniz hakkında zihninizin ürettiği türlü türlü sıfatla, yakıştırmayla yorumla birleşme. Onları kabul edip hakikat saymaktır. Beceriksiz, tembel, işe yaramaz, şişman, çirkin, güçsüz... ‘Self-stigmatise’ uygun bir tabir olabilir bunun için. (Kelimeyi şimdi uydurdum ama bence vardır böyle bir akademik kullanım J ) Kendi kendini damgalama. Kendi kendinin kuyusunu kazmak... Yunus, ‘beni bende demen bende değilim/ bir ben vardır bende benden içeri.’ derken biraz da bundan bahsetmiştir. Düşüncelerimizin, duygularımızın, hislerimizin, fikirlerimizin, davranışlarımızın üzerinde yüksek bir bilinç gözlemleyen bir benlik vardır. Bu ayrımın farkına varmak, kendi kendinize dair iç görü geliştirebilmek öğrenilebilen bir yetidir. Değer odaklı, anlamlı bir yaşamın yolu ise buralardan geçer.

Issues on Spiritual Care Practice

First of all, as cited by Casarez and Engebretson, (2012) there is no consensus about the exact meaning of spirituality. When this word is examined etymologically, it appears that is a combination of Hebrew words 'ruah' (breath, breeze, air) and 'nephesh' (essence, vitality) (Reese 1980). In this article, word will be used specifically to mean the religious activities and rituals like frequently used recent times. Spirituality is a widespread concept which has been distinguishing in different forms in various cultures since the past (Sawatzky & Pesut 2005, Sesenna et. al. 2011) as cited by Casarez and Engebretson (2012). However, as a common point within such diversity, spirituality is constantly associated with the physical and especially the psychological states of people. People often interpret and perceive their experiences, such as healing or sickness, through spirituality. Since the early years of the twentieth century, with the influence of technological a...

Yardımcı Olmayan Düşüncelerimiz için Yardımcı Sorular

         Zihnimizin çoğunlukla fazlasıyla tedbirli davranmasının, olaylara olumsuz olabilecek taraflarından bakmayı yeğlemesinin oldukça normal olduğunu söylemiştik. Bu bizim bir ‘arızamız’ olduğu anlamına gelmiyor yani ya da kötü bir insan yapmıyor bizi. İnsanlık ve düşünme biçimimiz en başından beri yaşamını korumak adına bu şekilde evrimleşmişti çünkü. Modern zamanlarda da çoğu kez bizi rahatsız eden dırdırcı bir nine gibi devamlı negatif düşünceler üreten zihnimizle anlaşmak önemli bir meziyet. Bunun için bir kaç faydalı soru işimizi kolaylaştıracaktır :) Bu düşüncem faydalı ve işlevsel mi? Bu tanıdık olduğum bir senaryo mu?  Bundan önce de başka meselelerle ilgili benzer şeyler söylemiş miydi zihnim? Düşüncemin yazdığı bu senaryoyu alıp dahil olsam kazancım ne olabilir? Tüm bu zihnimden geçenler benim için bir kazanç sağlıyor mu yoksa bunların tümü boşboğazlık mı? Bu düşünceler benim anlamlı, etkili eylemlerde bulunmama yardımcı o...

En İyi Annelik

Sosyal medyada özellikle annelik, ebeveynlik konuları oldukça rağbet gören konular. Annelerin ise nasıl ‘mükemmel anne’ olacakları konusunda kafaları epey karışık... Bağlanma kuramları, resim yaparken seçtiği renkler, oynadığı/ oynaması gereken oyuncaklar, eşyalarındaki renk tercihi, ekol seçimi, tuvalet alışkanlığı, uyku eğitimi, yemek yemesi... Evet, tüm bu noktalarda tercih edilenler ve edilmeyenler elbette var fakat asıl dikkat çekmek istediğim konu başka. Anneliğin ‘mükemmeli’ yoktur sevgili takipçilerim. Beşer, şaşar. Bundan 10 sene önce bebeğe mama yedirmek annenin en baş sorumluluğuydu ve bunda bir abes yoktu. Şimdi seriyoruz önüne bir servis, yesin eliyle besinleri tanıya tanıya. Bi güzel bulaştırsın sağı solu hatta. Anne sütünün faydaları, emme süresi, yürüteç kullanma, kundağa tü kaka demek sonra yine kundağa dönmek..Her geçen gün başka bir ‘iyi’ ortaya çıkıyor ve hep böyle olacak. Çocuğu ilkokula başlamış, bebekliğinde çıplak ten teması kurmadım bağlanması güvenli olmadı...